Derleyen: Betül Yasemin Keskin / Milliyet.com.tr – Stresli şehir hayatından yorulan birçok kişi doğayla iç içe yaşamanın hayalini kuruyor ancak sadece çok az kişi kalabalıklardan uzaklaşıp yepyeni bir hayata adım atabiliyor. ABD’de yaşayan Manders Barnett da bu isimlerden biri. Her şeyi ardında bırakıp kendine göçebe bir hayatı seçen Barnett’ın hikâyesini benzerlerinden ayıran şey ise beslenme şekli, yolda yaşadığı tecrübeler ve para kazanma şekli.
Her şey, genç kadının 2019 yılında taşındığı bir adamın hikâyesinden ilham almasıyla başladı. O güne dek ABD’nin Idaho eyaletinde yaşayan genç kadın aslında pastoral yaşama alışıktı. Tanıştığı bu genç adamla birlikte doğaya karışmaya karar veren Barnett evini ve Idaho’daki yaşantısını geride bırakarak yola çıktı. 2022 yılına kadar birlikte doğada yaşayan ikili yollarını ayırdı ve Manders Barnett’ın herkese ilham veren hikâyesi de başlamış oldu.
Çift, 2020’de yola çıktıktan sonra 2 buçuk yılını yolda geçirdi ve bu süre zarfında Idaho’dan Oregon’a 500 mil yol kat etti.
7/24 AÇIK HAVADA GEÇEN YAŞAM
Yol arkadaşıyla yollarını ayırdıktan sonra Oregon’da küçük bir çadırda yaşamını sürdürmeye başlayan Barnett, birçok kişinin zorlanacağı bir şekilde hayatını 7/24 açık havada geçiriyor. Genç kadın ısınmak ve yemek pişirmek için odun sobası kullanıyor, tüm çamaşır yıkama ve banyo işlemlerini kuyu suyu kullanarak yapıyor. Telefonunu şarj etmek için güneş enerjisinden elde edilen pil parklarını kullanan Barnett, tüm ihtiyaçlarını yerel marketlerden karşılıyor. Tüm hayatını, çevresini ve işini geride bırakan genç kadın para kazanma kısmına gelince tamamen yeteneklerini esere dönüştürüp sergilemeyi tercih etmiş durumda. Doğadan ilham alarak çizdiği resimleri çeşitli e-ticaret sitelerinde satarak para kazanıyor.
MANTAR VE ÇİÇEKLERDEN YAPTIĞI SALATASI VAR
Kendini doğaya adamış ve doğayla bütünleşmiş bir yaşam şekli benimseyen genç kadının doğadaki canlılardan beslendiği biliniyor. Yolda ya da ormanda bulunduğu ölü hayvanları tüketen genç kadın, topladığı mantar ve çiçeklerden de kendine öğün çıkartabiliyor; onları salata olarak tüketiyor.
Manders Barnett, hikâyesini anlattığı bir röportajda geyiklerin doğada en organik beslenen hayvanlardan olduğunu ve bu yüzden beslenmek için çok doğru bir tercih olduğunu söyleyerek şunu da ekledi:
“Geyiğin her parçasını değerlendiriyorum. Alet yapmak için kemikleri, kıyafet ve çanta yapmak için ise derisini kullanıyorum.”
Manders Barnett’in çizdiği resimlerden bazıları
Barnett’in hikâyesini duyunca ölmüş bir hayvanın etini yemenin zararlı olup olmadığı akıllara gelen sorulardan biri. Barnett’in yaşadığı bölgede onun hikâyesini duyan yetkililer bölge halkını ölmüş bir hayvanın 12 saat içinde tüketilmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Ancak bulunan hayvanın kaç saattir ölü olduğunu tahmin etmek zor olduğu için Manders Barnett’in yaptığı hareket aslında sakıncalı bir durum olarak görünüyor. Barnett’in gerekçeli cevabı ise şu: “Beslenmek için bir hayvanı öldürmek yerine ölmüş bir hayvanın tüketilmesini çok daha mantıklı buluyorum.”
BORCUNU ÖDEMEK İÇİN HER YERE TOHUM EKİYOR
Doğada yaşamanın ve doğaya dönmenin kendine yeni bir hayat verdiğini söyleyen Manders Barnett, doğaya olan minnet borcunu ödemek için bulduğu tüm topraklara tohum ekiyor. Yırtıcı hayvanlarla karşılaşmaktan çekinmeyen Barnett, “Ölmekten korkmuyorum. Korktuğum şey, gerçekleşmemiş bir hayat yaşamak” diyerek aslında doğayla iç içe geçmiş bir hayat sürmekten ne kadar mutlu olduğunu ortaya koyuyor.
Modern insanların toprakla bağlarını kaybettiğini düşünen Barnett, “İnsan, ev içi yaşam tarzından bu kadar memnun kalarak doğanın dilini bilme yeteneğini kaybetmiştir. Ben yakın zamanda eve döneceğimi hiç sanmıyorum” ifadelerini kullandı.
GÜNDEM
10 Aralık 2024SPOR
10 Aralık 2024GÜNDEM
10 Aralık 2024SPOR
10 Aralık 2024SPOR
10 Aralık 2024GÜNDEM
10 Aralık 2024GÜNDEM
10 Aralık 2024